Taşucu yolu üzerinde 4. Kilometreden sağa dönülüp bir km gidildiğinde Hıristiyanlığın en eski ve en önemli merkezlerinden biri olan Meryemlik’e varılır. Meryemlik’in tarihi Azize Tekla’nın buraya gelişi ile baslar. Isa Peygamber’in havarilerinden St. Paul’ün vaazlarından etkilenen 17 yaşındaki Tekla kendini Hıristiyanlık dinine adar. St. Paul’ün bu değerli öğrencisi Konya ve Yalvaç’ta Hıristiyanlığı yaymak için propaganda yaparken paganların baskılarına maruz kalıp, öldürüleceğini öğrenince kaçıp Seleukia’ya gelir ve sonradan kiliseye çevrilen bir mağara da saklanır. Sığındığı mağaradan yöredeki insanlara çok tanrılı dine karşı Hıristiyanlık inancını yayarken mucizeler yaratarak hastaları da iyileştirir. Yine öldürüleceği bir sırada bu mağara da kaybolduğuna inanılır. Aya Tekla’nin içinde yaşadığı mağara onun kayboluşundan sonra Hıristiyanlarca kutsal sayılmış; ta ki bu din I.S. 313 yılında serbest bırakılıncaya kadar gizli bir ibadet yeri olarak kullanılmıştır.
Bu mağara daha sonra IV. yy’da kiliseye dönüştürülmüştür. Hıristiyanlığın resmen kabulünden sonraki dönemlerde birçok yapı ile bezenen Meryemlik’te Mağara Kilisesinden başka, bu mağaranın üzerinde bugün sadece apsisinin bir bölümü ayakta kalan Azize Tekla Kilisesi; imparator Zenon tarafından Aya Tekla’ya ithafen yaptırılan kilise ile Kuzey Kilise; hamam, birçok sarnıç, mezarlıklar ve şehir suru kalıntıları günümüze kadar gelmiştir.